Gazeteci Muammer Kızılırmak’ın et fiyatlarına yönelik eleştirisine karşılık verilen bir sosyal medya yorumu, kamuoyunda büyük tepki topladı.

DMHA DÜZCE – “Yeşil mercimek yiyin” tavsiyesi, yoksulluk sınırında yaşayan milyonlarca vatandaşla alay etmekle suçlandı. Et fiyatlarının 1000 liraya dayandığı bugünlerde, vatandaş temel gıdaya ulaşmakta zorluk yaşarken, sosyal medyada yapılan bir yorum adeta bardağı taşırdı. Gazeteci-Yazar Muammer Kızılırmak’ın “ET 1000 liraya dayandı… Eski parayla 1 milyar lira. Siz hâlâ masal anlatın” şeklindeki tepkisi geniş destek bulurken, “Saadettin Kantar” adlı bir sosyal medya hesabından yapılan yorum infial yarattı. Söz konusu hesapta, “Aşırı et tüketimi zararlı, haftada bir et yeterlidir. Yeşil mercimekte de aynı protein var” şeklindeki ifadelerle vatandaşa et yerine mercimek önerildi. Bu yaklaşım, ekonomik krizin ağırlığını her gün hisseden, ay sonunu zor getiren geniş halk kesimlerinin sorunlarını küçümsemek olarak değerlendirildi. Yorumun devamında sosyal yardımlar, bayramlarda et dağıtımı ve Cumhurbaşkanı’nın sosyal devlet politikaları övülerek, et fiyatlarının vatandaş için bir sorun olmaktan çıkartılmaya çalışıldığı görüldü. Ancak bu açıklamalar kamuoyunda gerçeklikten kopuk, halktan uzak ve tepeden bakan bir tavır olarak yorumlandı.

 

“MARİE ANTOİNETTE’İN PASTASI” GİBİ

 

Bu yaklaşım, tarihten bilinen bir örneği akıllara getirdi. Fransız Devrimi öncesinde halk “Ekmek bulamıyoruz” dediğinde Kraliçe Marie Antoinette’in “O zaman pasta yesinler” dediği iddiası, halkın öfkesini büyüten sembolik bir ifadedir. Bugün “Et pahalıysa mercimek yiyin” demek, benzer bir kopukluğun ve üstenci bakışın güncel yansıması olarak görülüyor. Gerçek şu ki, etin fiyatı ister 1000 lira olsun ister 500, Türkiye’de milyonlarca vatandaş için bu temel besin maddesi artık ulaşılamaz durumda. Kurban Bayramı dışında sofralarına et koyamayan vatandaşların yaşadığı bu derin yoksulluğu görmezden gelen açıklamalar, toplumdaki ekonomik adaletsizlikleri daha da görünür hale getiriyor. Ekonomik krizle mücadelede gerçekçi çözümlere, gıda enflasyonuna karşı somut adımlara ve vatandaşın sofrasına tekrar et koyacak politikalar üretilmesine ihtiyaç olduğu bir dönemde, “mercimek tavsiyesi” kamu vicdanında karşılık bulmadı.