81 Düzce TV ekranlarında Birol Aksu’nun sunduğu Gündem Ekonomi programına konuk olan iş insanı Serdar Demirbilek, Türkiye’nin içinden geçtiği ekonomik ve sosyopolitik süreci çarpıcı değerlendirmelerle ele aldı.

DMHA DÜZCE-Programda konuşan Serdar Demirbilek, TBMM’den geçen ve kamuoyunda fazla tartışılmayan İklim Kanunu hakkında şu ifadeleri kullandı:“Bu yasa çevreyi korumak amacıyla değil, Türkiye’nin egemenliğine yönelik bir müdahaledir. Yeşil dönüşüm adı altında sanayimize pranga, çiftçimize zincir, üreticimize kelepçe vuruluyor. Karbondioksit bahanesiyle fabrika susturuluyor, traktör durduruluyor, hayvan sayısına sınırlama getiriliyor. Bunların hiçbiri tesadüf değil.”Demirbilek, özellikle tarım ve hayvancılık politikalarıyla oynandığını ve gıda bağımsızlığının hızla elden gittiğini belirtti. GDO'lu tohumlardan yapay ete, Karbon Vergisi’nden Elektronik Kelepçe uygulamasına kadar birçok konuda ciddi uyarılarda bulundu.Programın sunucusu Birol Aksu ise, yaşanan ekonomik krizlerin yanı sıra halkın gündemine dahi giremeyen şehit haberlerine karşı duyarsızlık oluştuğunu belirterek şunları söyledi:“Artık ekonomik zamlar bile şehitlerden daha çok konuşuluyor. Şehitlerimizin haberini ekranların alt köşesinde geçiyoruz. Bu toplumsal sessizlik, çok daha büyük sorunlara zemin hazırlıyor. İnsanların önceliği maalesef sofrası olmuş durumda.”Demirbilek, yapay et projesi, 15 dakikalık şehir planlaması ve karbon ayak izi ölçümleri gibi başlıkların masum göründüğünü ancak arkasında küresel bir dijital kölelik sisteminin yattığını ileri sürdü:“Yerli ve milli üretimi, bağımsızlığı ve halk iradesini hedef alan bir süreç içindeyiz. Yapay etle bizi gıdadan, dijital kimlikle kimlikten, karbon kredisiyle nefes almaktan bile men edecekler. Eğer şimdi tepki vermezsek, çok geç olabilir.”Program boyunca izleyicilerden gelen yoğun mesajlar, vatandaşın gündemin sadece ekonomik kısmıyla değil, yasa ve sistem değişiklikleriyle de ilgilenmeye başladığını gösterdi. Gündem Ekonomi programı bu anlamda sadece ekonomik verileri değil, bu verilerin ardındaki yapısal dönüşümleri de sorgulayan nadir platformlardan biri olma niteliğini sürdürüyor.